ABD DÜNYA’YI KURTARIYOR DA; ABD’YI DÜNYA'NIN ELİNDEN KİM KURTARACAK! Filmler, sadece film çevrilmek için çevrilmiyor

Maya Takvimi 2012’de bitiyordu. Felaket haberlerinden beslenen bazı aklı evveller buna bakarak Dünya'nın sonunu 2012'de geleceğini halka pompalayan gündemde kalmaya çalıştılar.

Amerikalı yönetmenler boş durur mu, tak filmini yaptı.
Bir Amerikan ailesinin üzerine kurulu film, Amerika’nın, insanların bir kısmını bir gemide toplayıp kurtarmasını anlatıyordu.
ABD başkanı gemide yeri ayrılmış kızı bile gemiye bindiği halde; büyük fedakârlık örneği göstererek gemiye binemeyenlerle birlikte kalıp ölümü seçti.
Çok kötü fena duygulandık.
Bu ABD başkanı zencidir ve bir kaç sene sonra da, zenci olan Obama, ilk zenci ABD başkanı olarak ABD’nin başına geçti.

Burada sorulacak birçok soru var ama uzatmamak adına sormayayım.

Yakışıklı bir delikanlı sevgilisinin gecenin on ikisinde pizza istemesi sonucu, büyük bir sevgi örneği göstererek pizza satılan dükkana girer ama enselenir.
Durumdan haberdar olan, filmin ileriki sürelerinde de uzaylılar tarafından öldürülecek denizci komutan abisi, kardeşi adam olsun diye bizim babalarımızın sanayiye verdiği gibi bunu deniz kuvvetlerine yazdırır.

Olacak ya, uzaylılar önceden koordinat almış gibi bu haylaz oğlanın bulunduğu bölgeye gemilerini ABD karasularını indirir. Uzay gemilerine saldıran birkaç ABD gemisini de yok eder.
Haylaz oğlanın komutan abisini de öldürüverirler.

Daha sonra;
Haylaz oğlan, Komutanın sarışın afet kızına aşık olan bir deniz piyadesi sayesinde koca koca uzay gemiler; komutan kız babasının gözüne girmek, bu sarışın afeti kapmak için uğraşan pizza hırsızı deniz piyadesi sayesinde yok edilerek Dünya gene kurtulur.

Filmin finalinde ne mi olur?
Savaş gemisinde kayınpederi olarak komutanın elinden madalya aldığında koskoca birliğin önünde orada ne işi varsa o güzel afeti babasının önünde şapır şupur öperek ödülüne ödül ekler.

Komutan baba ne mi yapar?
Koskoca gemi birliğinin ve kendi önünde orasından burasından öpülmesini onaylar tarzda sadece gülümser.
Koskoca Dünya’yı kurtaran adamın, koskoca birliğin ve kayın babası önünde, değil sevgilisini öpmek, başka şeylerde yapması hakkıdır, bütün pizzalar ona feda olsun dedik olayı kanıksadık.
Filmde de olsa, koskoca Dünya ahalisi olarak ABD tarafından kurtarıldık.

Gene uzay saldırısı ve gene ABD'ye;
Bütün ABD halkı sığınaklara doluşur. Ama sığınakta bir eksik vardı; ABD başkanının güzel eşi.
Başkan beş kişilik arabada beş kişiyle beraber eşini arar, zaten beş kişiler, o hengamede başkan eşini arabanın neresine bindirecekler diye düşünürken; o beş kişiden biri ölüverince first lady'nin nazik yerine arabada yer açılır.

Lady'nin yanına geldiklerinde başka bir sorun daha ortaya çıkar. First lady yaralıdır, yanında bulunanlar da yaralıdır.
Eee arabada sadece bir kişilik yer var ne olacak şimdi diye düşünürken; diğer yaralıların hepsinin birden acilen eceli gelir ve böylece bu sorun da ortadan kalkar.
Başkan, karısını kucakladığı gibi arabaya bindirir ama maalesef sığınaktayken eşine dokunaklı bir konuşma yaptıktan sonra ölür.
Meğerse başkan askerliğini pilot olarak yapmıştır. Birkaç saniye süren, kısa hızlandırılmış bir eğitimden sonra eşini kaybetmiş olduğu mağduriyet ve intikam duygusunun verdiği şevkle en gelişmiş uçağa binen başkan uzaylıları yok eder.
Dünya gene kurtulur!

Başka bir Amerikan filmi:
Dünya'ya son sürat göktaşı yaklaşmaktadır. ABD, nükleer füzeleriyle donattığı uzay araçlarını uzaya gönderir.
Uzay araçları nükleer füzeleri göktaşına atsa da, göktaşı bana mısın demez, sapasağlam bir şekilde Dünya'ya doğru vites düşürmeden ilerler.

En sonunda, uzay araçlarını kullanan astronotlardan biri yapma etme denmesine rağmen duygusal bir konuşmadan sonra göktaşının tam ortasına direksiyonu kilitleyip bodoslama gidip çarparak göktaşını parçalar.
Dünya, kahraman ABD tarafından bir sonraki filmdeki uzaylı işgaline kadar gene kurtulur!

Daha ne örnekler!

Bu, verilen verilecek örneklerden olaylar neden hep ABD'de geçiyor; bu Uzaylı cinsinin, sanki Dünya'da tek devlet ABD varmış gibi işgal niye ABD’yi işgal ediyorlar diye düşünmüş olabilirsiniz.
Böyle düşünenler varsa, işte bu düşünceyi yadırgadım!

Neden mi?
Bir zamanlar, meteoroloji balonunu uzay aracı zannedip küfürler eden ede taşlayan Uşaklı bir vatandaşımız vardı.
Uzaylı zannedilen meteoroloji balonu, meteoroloji balonu olalı böyle eziyet görmediydi de hemen havalanıp zar zor kaçıp kurtulduydu.
Sizi bilmem de ben hiç unutmadım!
Her türlü teknolojik bilgi haberleşme teknolojisine sahip uzaylıların bundan haberdar olmayacağını; bundan ders almayarak Türkiye’yi işgal etmeye kalkıp yarım uzaylı karizmalarını çizdireceğini mi zannediyorsunuz.
Hal böyleyken, tabiki ABD’yi işgal edecekler!

Bu filmler. Sadece film çevrilmek için çevrilmiyor:

Bu filmlerdeki amaç, bakın biz en güçlüyüz, Dünya'nın bekçisiyiz, ağasıyız, uzaylıları bile hallediyoruz; bize başkaldıran kalkarsanız size neler yapmayız algısını yerleştirip, sanat sayesinde beynimizin içine vura vura sistemli sindirme politikasıdır.

Tamam, sindirme politikasını da; uzaylılar Dünya'yı işgal ederse Dünya'yı ABD kurtaracak biz de onun arkasında toplanacağız, anladık ta;

Diyelim ki;
Biz de bu sindirme politikasını yedik varsayalım;
İyi de; Dünya’ya kan kusturan, devleti devleti çarpıştıran, çoluk-çocuk, yaşlı-kadın demeden katliam yapan ABD’yi Dünya'nın elinden;
Kendi içinde bölünmüş olan ABD’yi, ABD’nin elinden kim kurtaracak?

Bana esas bu sorunun cevabı lazım?

Bu sorunun cevabını bulmanızı kolaylıklar dileyerek yazıma son veriyor;

Sağlık, huzur diliyor, saygılar sunuyorum!