Klasik hikayedir:Fil avcıları bir çukur kazar, üzerini kapatırlar. Fil çukura düşer, hayvancağız günlerce aç bırakılır, o da yetmez siyah giyimli bir insan tarafından dövülür işkenceler yapılır. Belirli bir zaman sonra beyaz giyimli bir insan tarafından karnı doyuralarak kurtarılır. Artık fil, göstermelik iyiliğinin verdiği minnet duygusundan dolayı beyaz giyimli adamın kölesidir.
Fil iki adamında aslında kötü olduğunu düşünmez, düşünemez!
Fili yönetmek için birinci ve ikinci adamı kullanan üçüncü bir adam vardır.
Aynı fil gibi, İkinci ve üçüncü adam da bu üçüncü adamın kötü olduğunu düşünmez ve düşünemez!
Üçüncü adamın kendi anaotomisinde de dördüncü, beşinci, altıncı adamlar vardır.
Üçüncü adamda bunu düşünmez, düşünemez!
ABD'nin on yıllardır yaptığı aynen bu!
Kullanılmaya hazır olan siyah giyimli adamlar kullanılır, beyaz adamlar devreye sokulur ve insanlara kanserle ölüm arasında tercih hakkının iyilik olduğu enjekte edilir. Tercih tabiki ölüm değil kanser olacağından, istenilen ortam gerçekleşmiştir. Hele bir de ne kanser ne de ölüm diyenlerin oluşturduğu üçüncü bir insan grubu oldu mu, kanser tüm vücuda yayılır.
Bu da ABD için bal kaymak olur!
Tedavi için kendini en iyi doktor olarak pazarlar, hastalığı iyi edeceğim diye gelir, gelmesine de tekrardan bana muhtaç olsunlar diye hastalığı tam iyileştirmez!
Daha önceki ABD Başkanlarında bunları çok gördük. Şimdi, siyasi tiyatro perdesi Biden için açıldı.
Biden, kurum tanımayan ulu orta konuşan Trump'un tam zıttı olduğu için ve öyle olması istendiği seçildi.
Biden'ın yapısını seçildikten sonra ikinci haftasından itibaren çözdüğüme inanıyorum. Dünya'yı hala Başkan Yardımcılığı zamanındaki zannediyor. Laf aramızda şu ana kadar yapmaya çalıştıklarını eline yüzüne bulaştırma yeteneği de beni hiç şaşırtmadı. Daha büyük hatalar da yapacağı konusunda da şahsına güvenim tamdır.
Ben, doğruların kendi beyninde olduğu gibi olduğunu; olacakların da kendi beyninlerindeki gibi olacağını düşünen insanlardan oldukça nefret etmişimdir. Biden ve akıl ortakları tam bu yapıdalar.
Bu karşındakini, karşındakilerin aklını, stratejilerini küçümsemektir. Farklı sonuçlar çıkabileceğini hesaplamayarak, bunları düşünemeyecek acziyette olduğunun farkında olmayarakta kendini de küçültmektir.
Koskoca ABD ve ABD Başkanı niye böyle konuşuyorsun diyenlere hatırlatayım.
Bakın bir kaç hatırlatma yapayım: Masalar kuruldu planlar yapıldı.
Türkiye aleyhine Ermeni Tasarısı Meclisleri'nde onaylandı. Ee onaylandı da ne oldu, küçük biblo gibi aha öyle duruyor!
İki tarafı savaştırıp Rusya'yı zayıflamak amacıyla Ukrayna'ya arkandayız dediler gazı verdiler, Rusya'ya karşı kışkırttılar ne oldu. Ukrayna'ya yardım amaçlı iki tane savaş gemisini gönderemedi. Şimdi Ukrayna Savaş Gemileri Rusya'dan izinsiz Karadeniz'e inemiyor.
Masa başında viski içe içe ince ince ince hesaplananlar gene aynı masada kaldı.
Aynı oyunu bu kez de Afganistan için planlandı.
ABD ile Taliban ile anlaşmış. Bu cümleye, içinde bilmem kaç parça olan hangi ABD ile; İçinde onlarca parçaya bölünmüş hangi Taliban'la anlaşmış diye sorarım.
Konu uzamasın diye bu konuya girmeyeceğim.
Yaşını başını almış, herşeyin kafalarındaki gibi gerçekleşeceğine inanan kelli felli ABD stratisyenlerin, viski içe içe uzun uzun düşünüp ortaya koydukları plan şu:
Savaş doksan gün sürer, Afgan Ordusu zayıflar, dolayısıyla Taliban'da zayıflar ikiside saf kediye döner; Taliban karşısında, Türkiye'nin yıllardır destek verdiği Raşid Dostum Kuvvetleri ezilir orada Türk Kuvveti kalmaz, Türkiye'nin etkinliği kalmaz. Raşit Dostum Kuvvetleri'nin başına gelenlerden kaynaklı Afganistan, Pakistan, Katar'la Türkiye'nin arası bozulur, Türk Keneşi'de hayal olur.
Bir oturulacak masa ve bu masa etrafında oturacak stratisyenler sadece ABD de var ya!
Peki öyle mi oldu?
Afgan Ordusu savaşmadı, Raşid Dostum Kuvvetleri uygun ortamın oluşmasını kolluyor, hali hazır duruyor. İşin içine Türkiye, Çin, Rusya girdi. Göç dalgasının Avrupa'yı etkileme korkusu şimdiden ABD'yi bile kara kara düşündürüyor.
Biden tv'de asker çekmelerinin mantığını, haklılığını anlatırken, aynı tv'den altyazı olarak; "ABD, Afganistan'daki kuvvetlerini arttırıyor, İngiltere'de beş yüz asker gönderecek" diye alt yazı geçiyor.
İki kilo ciğer yediği iddia edilen kedinin tartıldığında iki kilo gelmesi sonucunda söylenen söz gibi; kedi buysa ciğer, ciğer buysa kedi nerede?
Olanlar buysa stratejik planlarınız nerede, stratejik planlarınız buysa olanlar ne!
Daha dur olacaklar var. Hele iki sene geçsin, hele alaca karanlığın içindeki şu toz duman dağılsın, siz o zaman görün ortalığı!
Sizin o masalarda yaptığınız ince stratejik planlarınızı yerim!
Biden ve Biden gibilerin planları artık baydı.
Türkiye ile ilgili ise şu kadarını söyleyebilirim:
Orta Asya'da Afganistan'da Türkiye için vazgeçilmez şekilde önemlidir!
Türkiye'de, o masadan da, o stratisyenlerden de sizlerde olanın fazlası var. Türkiye'de kısa ve orta vadedeki stratejik planlarını yaptı.
O bölgede Türkiye'nin onaylamadığı bir şey olamaz, olmayacakta!
Bunu da zamanla hep beraber göreceğiz!
Her konuda olduğu gibi, bu konuda da devletimize fazlasıyla güveniyorum.
Sağlık, huzur, saygıyla kalın!
Hasan Barın